T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ERZURUM / PASİNLER - TOBB Efkan Ala İmam Hatip Ortaokulu

Soğuk Cennetin Kahramanları (1)

 

 

 

 

 

 

 

                     

                                                            SOĞUK CENNETİN KAHRAMANLARI ( 1)

 

RÜŞTÜ PAŞA

 

12 mart 1918'de İstanbulkapı'dan Erzurum'a giren Türk birliklerinin başında bulunan, Erzurum semalarında Türk bayrağını dalgalandıran Dadaş Rüştü Paşa; 1872 yılında Erzurum'da doğdu. Rüştü Efendi; haksızlıklar karşısında başı eğilmemiş dik duruşlu bir Erzurum evladıydı. 1893'de Harp Okulu'nu topçu subayı olarak bitirdi. Erzurum'da 1906'da meydana gelen halk hareketinde zabit gurubunun arasında yer almış ve Kur'an-ı Kerim üzerine 'ölünceye kadar neme lazım, neme gerek' dememeye yemin etmişti.

 

  Balkan savaşına katılan Dadaş Rüştü, 1918'de Kazım Karabekir Paşa'nın Erzurum'u geri almak için başlattığı harekatta en önde savaşan birliklerin başındaydı. Bu birlikler Erzurum'a girip şehri Ermenilerden temizledikten sonra; sadece kalenin çevresindeki mezarlara Ermenilerin katlettiği Erzurum'luların defin işlemi iki gün sürmüştür.

 

  Teşkilat-ı Mahsusa'nın Erzurum çevresindeki faaliyetlerine destek olan Rüştü Paşa, Mondros Ateşkes Antlaşması ile İngilizlere verilmesi istenen silahları İngilizlere teslim etmemiş, Kongre günlerinde Hasankale birliklerinin başında bulunan (Deli) Halit Paşa, Kazım Yurdalan ile beraber şöyle bir karar almışlardır: ''Erzurum ve çevresinde bölgenin Türklük ve Müslümanlık unsuruna karşı olumsuz gelişmeler olduğu takdirde, zaman kaybetmeksizin duruma müdahale edilecek, geçici bir halk hükümeti kurulacak, seferberlik ilan edilerek bölgede oluşturulmak istenen suni Ermenistan oluşumuna karşı mücadele verilecek''.

 

  Kurtuluş savaşı'nda 3. Kafkas Tümen Komutanlığı görevinde bulunarak Kars ve Ardahan'ın geri alınmasında önemli görevler üstlenen Rüştü Paşa 1921 yılında generalliğe yükselerek 9. Kafkas Tümen Komutanı oldu.  Akabinde 9. Kolordu Komutanı oldu ve Erzurum Milletvekili seçildi. Mustafa Kemal Atatürk; askerlerin ya ordudaki görevlerini ya da parlamenter hayatı tercih etmeleri gerektiğini açıklayınca siyasete atılarak Halk Fırkası meclis grubunda yer aldı.

 

  Rüştü Paşa'nın ismi Mustafa Kemal Paşa'ya yapılmak istenen İzmir suikastına karışması dolayısıyla, 1926 yılında idama mahkum edildi. Sehpası İzmir Hükumet Konağı önünde kurulmuştu. İdama götürülürken ağlayacak kadar dolmuştu. Son sözleri şöyleydi: '' Korkumdan değil bu ağlayış… Harp meydanlarında bin defa ölüme göğüs gerdim, gözlerimi bile kırpmadım, ölümün böylesi kahrediyor insanı… Ne olur beni kurşuna dizin!  Bu son arzumu olsun yerine getirin. Beni boşu boşuna itham ediyorlar. Suikast teşebbüsünü duyunca kaç defa (Yapmayın, hem kendinizi hem muhalefeti mahvedeceksiniz) dedim. Bilirmiydim  dinlenmeyeceğimi?''

 

 DELİ HALİT PAŞA

 

  1883 yılında İstanbul'da doğdu Harbiye'yi bitirip Yemen'e gitti. Bundan sonraki bütün hayatı cephelerde geçti. Cephelerde gözü karalığı korkusuzluğu heyecanı ve ataklığı ile ünvanı 'deli'ye çıkmıştı. Mondros'tan sonra Kazım Karabekir Paşa ile 15. Kolordu Komutanlığı'na gelerek İslam Tümeni'nden kalan kuvvetlerle bir savunma çekirdeği oluşumunu sağladı.

 

 Erzurum'un kurtarılışı sırasında bugünkü Büyük Kiremitlik Tabyası'nın  güneyindeki Haydari Boğazı'ndan Erzurum'u kurtarmak üzere ilerleyen Dersim birliklerinin başında Halit Paşa vardı. Birlikler Harputkapı'dan  Erzurum'a ilerlerken Ermeniler Kiremitlik Tepe'ye Ruslar'ın kurduğu top bataryalarıyla hem tepenin kuzeyinden ilerleyen Dadaş Rüştü Paşa birliklerini, hem de güneyden ilerleyen Deli Halit Paşa birliklerini top ateşi altına almışlardı.

 

 Deli Halit Paşa ; Narman, Oltu, Ardahan, Posof ve Artvin'inde düşman işgalinden kurtuluşunu sağlayarak Kars Kalesi'ne Türk bayrağı çekmiştir. Milli  mücadele dönemi başında Erzurum Kongresi'nde bazı delegelerin Mustafa Kemal'e karşı çıkmalarını, aldığı yıldırma tedbirleriyle o önlemişti. Sakarya Savaşı'nda 12. Gruba komuta etti. Büyük taarruzda Kocaeli grubu komutanlığı yaptı, mezalimi ile ünlü Yunan 11. Tümenini, komutanı General Kladas'ı birliği ile beraber esir aldı.

 

İkinci Büyük Millet Meclisi'ne Ardahan milletvekili olarak katıldı. Bu dönemde paşalar meselesi yüzünden Meclis'te sert tartışmalar yaptı. Malul gazilerle ilgili bir önergeye imza toplamak için Ali Çetinkaya ile tartışırken Meclis koridorunda vuruldu ve birkaç gün sonra öldü. Mecliste vurularak öldürülen bir milletvekili olarak tarihe geçti. Ölüm sebebi bir sır olarak kaldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 13.11.2014 - Güncelleme: 21.11.2019 11:27 - Görüntülenme: 2989
  Beğen | 8  kişi beğendi